Coşkuyu anlatacak bir sözcük aradi boşuna
Sözlüklerde.
Martilarin
Telaşli dönüşlerini gördü
Sonra
Çöplüklerde…
Güneşe yürüdü gölgem
Doğdum; güneş yağıyordu
Bakın izi kaldı avuçlarımda…
Gökkuşağı bir ırmaktı hatırlarım.
Hayal gemileri yüzdürdüm doya doya
Boğuldum sonra
Bir deniz kızı öptü
Uyandım.
Ninnilerle uyuttum dünyayı
Masalını anlattım
Yedi keçi yavrusunun
Kurt geldi; yakalanmadım.
İyi ki duvar saatine saklanmışım…
Başaktan tacım vardı
Ebeydi saray avlusunda masallar perisi
Bir masala saklandım
Hayatı masal sandım.
Ninnilerle uyuttu dünya beni
Masalımı anlattı yedi keçi yavrusu
Kurt geldi yuttu
Çıkar yollarımı tuttu
Büyümek ne kötü anne!
Hayat beni unuttu.
ani bir küçülme gözbebeklerimde…
ışıkları kısın!
korkaklığım denizsiz kalan bir yengeç yavrusu
ay cezirlerinde
bir kuytuda uyuyor ödüm
uyandırmayın!
sessizlik!
pusuda bekliyor ölüm
geri geri gitsem de
ağlıyor ayak izlerim
yaşamın kumullarında
ayak uçlarında yürümek bile
kaçırıyor daldaki kuşları
kuşlar siz durun
ben g i d e r i m !…